Bir öğretmenin en zor yoklaması: 22 öğrencisini teşhis etti.. 92 öğrencisini kaybetti!

Kahramanmaraş'ta yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybeden 92 öğrencisi ile birlikte Metin Acıpayam'ın dünyası başına yıkılmıştı. Ancak Metin Öğretmen, kendi acısına rağmen kayıp öğrencilerinin aileleriyle irtibat kurmak için mücadele etti. Günlerce çalmadık kapı bırakmadı, enkaz altında kalan öğrencilerinin izini sürdü. Nihayetinde kayıp olan 22 öğrencisini teşhis etmek zorunda kaldı.

Metin Öğretmen'in cesareti ve kararlılığı, deprem felaketinde kaybedilen öğrencilerin aileleri tarafından büyük takdir topladı. Aynı zamanda öğretmenlik mesleğine olan sevgisini ve bağlılığını da ortaya koyan Metin Acıpayam, öğrencileri için her şeyi yapmaya hazır olduğunu belirtti. Olay, Türkiye'de birçok kişinin yüreklerini burktu ve insanların öğretmenlere olan saygısını bir kez daha artırdı. Metin Acıpayam, depremde kaybettiği öğrencilerinin yakınlarının olmadığı sahipsizler mezarlığına defnedilmesine izin vermemek için mücadele ettiğini söyledi.

92 EVLADIMI KAYBETTİM

Metin Acıpayam, bir arkadaşının kendisine "siz şehitlerin öğretmeni oldunuz" dediğinde çok duygulandığını ifade etti. Acıpayam, öğretmenlerin birçok öğrencisi olduğu için anne-babalardan farklı bir sorumluluk taşıdıklarını belirterek, "Ben 92 öğrencisini kaybetmiş baba gibi bir duygu içerisindeyim" diye konuştu. Öğrencilerini kaybettikten sonra hayatta kalan öğrencilerine destek olmaya çalışan Acıpayam, onların acılarına ortak oldu ve onların yanında olmak için çabaladı. Bu zorlu süreçte de öğrencilerine güçlü olmaları için destek verdi ve onlara umut aşıladı. Cenaze toplama yerine gittiğinde, 22 öğrencisinin tüm ailesi kaybedildiği için sahipsizler mezarlığına gömülmek üzere hazırlandığını gördü. Acıpayam, çocukların kimliklerini ve isimlerini belirleyerek defnedilmesine izin vermedi.

ÖLÜM ŞİİRİ YAZMAK İSTEDİ..

Metin Acıpayam, depremde hayatını kaybeden öğrencilerinden birinin edebiyata meraklı olduğunu ve ölüm şiiri yazmak istediğini anlattı. Acıpayam, kız öğrencisine edebiyatımızın ölüm şairi Cahit Sıtkı Tarancı'yı anlatarak, "Belki de ikinci Cahit Sıtkı olacaksın" demişti ancak kız öğrenci ölüm şiirlerini yazamadan ölümü bizzat yaşadı. Bu anısı da Acıpayam'ın yaşadığı büyük acıların sadece bir tanesi olarak öğrencilerine olan sevgi ve özlemiyle birlikte hafızasında yer alıyor.