Milli Eğitim Bakanlığı 1. sınıf kademesinde yeni bir çığır açacak bir karara imza attı. Alınan karar doğrultusunda öğrenciler için sınıf şube ve öğretmen seçimleri tamamen otomatik sisteme dayalı olarak gerçekleşti.
Velilerin bu konudaki söz hakkı ortadan kalktı. Peki bu kapsamda alınan tedbirler ne kadar yerinde oldu?
MEB şiddet ve akran zorbalığı ile ilgili özel komisyonların kurulmasına karar verdi. Okullar bu yıl bu konuda daha aktif şekilde çalışacak. Gereken tedbirler alınacak ve süreç daha sıkı tutulacak.
66, 72 ve 84 Aylık Öğrenci Detayı!
Özellikle bu yıl şube seçimlerinde öğrencilerin yaş aralığına dikkat edildi. En önemli sebebi akran zorbalığının önüne geçebilmekti. 66, 72 ve 84 aylık çocukların aynı sınıf ortamında bulunmamasına dikkat edildi.
Çocukların arasında aynı sınıfta olup bir buçuk yaş farkı olması büyük bir problem olarak görülüyor. Yasal olarak her ikisi de aynı sınıfta elbette ki okuyabilir ancak bakanlık bunu tercih etmiyor.
Çünkü aynı sınıfta oluşacak yaş farkının çocuklarda akran zorbalarının tetikleme riski göz önüne alınıyor. Özellikle seçim sırasında 66 aylık çocuklar 84 aylık bir çocuğun aynı sınıfta yer almamasına dikkat edildi.
Sınıf Tekrarına Kalan Öğrencilere Ayrı Sınıf Açılır mı?
Bakan Tekin bu konuda tüm tedbirlerin alındığını ifade etti. Konuya farklı açıdan yaklaşalım. Bu tarz bir uygulama ilkokul çağı için gayet yerinde ve mantıklı şekilde düşünülmüş bir seçenek. Fakat bu uygulamanın diğer kademelerde de geçerli olması gerekmez mi?
Örnek vermek gerekirse; lise öğrencileri şu anda sınıf tekrarı ile yüz yüze kalmış durumda. 9. sınıf öğrencisi sınıfta kaldığında bir sonraki yıl kendi ekranı ile aynı ortamda olmayacak. Bu da akran zorbalığını tetikleyebilecek bir ortam hazırlıyor.
Böyle bir duruma müdahale edebilmek ve çocukların arasında oluşabilecek yaş farkından kaynaklı riskleri engelleyebilmek için ayrı sınıflar oluşturulması gerekir mi?
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?